Mark Mattson,
Johns Hopkins Tıp Okulu'nda Nörobilim dalında bir profesör ve aynı zamanda da
Ulusal Yaşlanma Enstitüsü Nörobilim Laboratuarı'nın başkanı.
Mattson,"Çok fazla kalorinin beliniz için iyi olmadığını
biliyorsunuzdur fakat bunun beyniniz için de iyi olmadığı ortaya çıktı" diyor.
Nörobilimadamı
Mark Mattson ve ekibi tarafından yapılan bir araştırmaya göre; enerji alımınızı
haftanın birkaç günü oruç tutarak kesmeniz Alzheimer ve Parkinson gibi
nörodejeneratif rahatsızlıkları beyninizden uzak tutarken hafızanızı ve ruh
halinizi de geliştirmeye yardımcı oluyor.
Mattson’ın
çalışmaları, kalori alımı ve beyin fonksiyonu arasında bağlantı kuran onlarca yıllık araştırmaya dayanıyor.
Mattson ve onun çalışma arkadaşları; laboratuar deneylerinde en azından
haftanın iki günü tutulan orucun Hipokampus'taki nöral bağlantıları
geliştirmeye yardımcı olduğu gibi, Alzheimer hastası olan insanlarda yaygın
olan protein Amiloid plaklarının birikimine karşı nöronları koruduğunu keşfetti.
Mattson şöyle konuştu: “Oruç tutmak beyniniz için bir meydan okuma, beyninizin
hastalıkla başa çıkan uyarlamalı stres tepkilerini harekete geçirerek reaksiyon
gösterdiğini düşünüyoruz. Duruma evrimsel perspektifle bakacak olursak,
beyniniz bir süre yemek yemediğinizde iyi bir fonksiyona sahip oluyor.”
Fakat, neden
oruç tutuyoruz? Her gün birkaç tane daha az patates cipsi yesek, vücuda aynı
etkiyi vermez mi acaba? Mattson, buna 'hayır' cevabını veriyor ve sözlerine
şöyle devam ediyor: "Her yemek yediğinizde glukoz, karaciğerinizden 10-12
saat sonra atılmak üzere glikojen olarak depolanır. Glikojen kulanıldıktan
sonra vücudunuz nöronlar tarafından enerji olarak kullanılan keton cisimlerine,
asitli kimyasallara dönüştürülen yağları yakmaya başlar. Ketonlar; öğrenme,
hafıza ve beyin sağlığı için önemli olan sinapsların yapısındaki pozitif
değişimleri arttırırlar. Fakat her gün
günde üç öğün yemek ve aralarda da atıştırmalıklar yerseniz, vücudunuzun karaciğerinizde
depolanan glikojeni atmaya ve ketonları
üretmeye şansı olmaz! Mattson; egzersiz yapmanın da vücudun glikojen
seviyelerini indirmeye yardımcı olduğunu, egzersizin de oruç gibi beyin sağlığı
için aynı pozitif etkilere sahip olduğunun kanıtlandığını belirtiyor.
Mattson,
şöyle bir tavsiyede bulunuyor: "Eğer oruç tutmayı denemeye karar
verirseniz, biraz dikkatli olun. Egzersiz yaparken uyguladığınız şey burada da
geçerli. Eğer hareketsiz halden birdenbire 5 mil koşmaya kalkarsanız, bu sizin
için hiç de iyi olmaz ve gözünüzü korkutur! Eğer günde üç öğün yemek ve
aralarda da atıştırmalıkları yiyip iki gün boyunca hiçbir şey yemezseniz, bu
durumdan hiç memnun kalmazsınız!"
Mattson; ılımlı
tutulan bir oruçla haftaya başlanılmasını ve sonra da orucun iki güne
çıkarılmasını tavsiye ediyor. Bir-iki hafta kadar yan etkiler olan baş ağrısı,
baş dönmesi ve asık suratlılık hali olabilir fakat deneyler başlangıç
evresinden sonra bu ruh halinin geçtiğini kanıtlıyor.
Çeviren: Esin Tezer
http://www.johnshopkinshealthreview.com/issues/spring-summer-2016/articles/are-there-any-proven-benefits-to-fasting'den
alıntı yapılarak çevrilmiştir.