Bunama (Demans hastalığı), Amerika Birleşik Devletleri'nde
kol geziyor! 2050 yılında, sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde 15 milyon
Alzheimer hastası olmuş olacak! Bu rakam, neredeyse yalnız başına New York şehrinin (NYC) ve Los Angeles'la Chicago şehirlerinin ikisinin toplam nüfusları kadar!
Bu; aslında halihazırda olan bir salgın hastalık durumu,
fakat bizler bu durumun bu kadar vahim olduğunun farkında bile değiliz. Yaygın
bir inanışa göre Alzheimer'a yaşlanma, kötü genler veya her ikisi neden
oluyor.
Bir bilim adamının perspektifinden söyleyebilirim ki, aynı
şeylerin kanser hastalığına da neden olduğunu düşünmüştük. Fakat birkaç gün
önce dünya üzerindeki doktorlar kanserin işlenmiş gıdalardan dolayı oluştuğunu
öğrenince şok geçirdiler! Geniş kapsamlı yapılan bir araştırmada araştırmacılar;
aşırı işlenmiş gıdaların tüketimi %10 arttırılınca, tüm kanser vakalarının da
%12 artış gösterdiğini tespit ettiler!
Weill Cornell Tıp Fakültesi'ndeki Alzheimer Önleme
Kliniği'nde yapılan bu en yeni kanser araştırması tüm dikkatleri üzerimize
çekti. Bulgular; araştırmamız olan 'Alzheimer riski, diyet
ve yaşam stili değişimleri hastalığı geciktirme ya da önlemede ne kadar
önemli?' araştırmasıyla da yakında ilgiliydi.
Alzheimer hastalığının tıpkı kanser hastalığında olduğu gibi
genetikten dolayı olduğu algısı var. Fakat gerçekte, nüfusun sadece %1'i DNA'
larındaki mutasyondan dolayı bu hastalığa yakalanıyor. Açık söylemek gerekirse,
Alzheimer hastası olan insanların büyük çoğunluğu bu genetik mutasyonlarla
doğmuyor!
Kanser hastalığında
olduğu gibi, Alzheimer hastalığında da yakalanma riskini büyük ölçüde
arttıran faktörler arasında kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığıyla birlikte
davranışsal faktör ve yaşam stili faktörü geliyor. Bilim adamlarının kanısına
göre, Alzheimer vakalarının üçte biri yaşam stili geliştirilerek önlenebilir.
Kardiyovasküler sağlığımızı iyileştirmeli, beyinlerimizi zihinsel olarak formda
tutmalı ve belki de en önemlisi, daha "iyi" yemek yemeliyiz. "İyi
yemek yemek" ise yanlış olan bir algıya göre, işlenmiş gıdalardan
oluşuyor!!! Amerikan diyetinin yarısını
bu işlenmiş gıdalar oluşturuyor! Paketli gıdalar, hidrojene yağlar (trans
yağlar), değiştirilmiş (modifiye) nişastalar ve protein yalıtımlar (izolatlar)
bunların arasında. Sade bir dille söylemek gerekirse bu; ticari olarak
üretilmiş ekmekler, sandviçler, paketli abur cuburlar, endüstrileştirilmiş
şekerleme ve tatlılar, asitli içecekler ve tatlandırılmış içecekler, şarküteri
usülü söğüş etler ve tavuk parçacıkları (tavuk nugget), hazır çorbalar ve çorba
erişteler, donmuş ya da hazır yemekler, margarin, işlenmiş peynir ve pek çok
krema cinsini de kapsıyor. Bazıları,
organik olan işlenmiş gıdanın diğerlerine nazaran daha az zararlı olduğunu
iddia etse de; bizim kanımıza göre sonuçta onlar da işlenmiş gıda ve az
kullanılmalı.
Epidemiyolojik çalışmalarda, trans yağları günde 2 gram
tüketen insanların günde 2 gramdan az tüketen insanlara nazaran 2 kat hastalık
riski taşıdığı da keşfedildi. Böylece, Alzheimer'ın sadece yaşlandığımız zaman
olan bir hastalık olmadığının farkına varıldı. Alzheimer hastalığı, beyin
yapısına yaptığı değişimlerle onlarca yıl öncesinden oluşmaya başlıyor. Bir
başka deyişle, Alzheimer'a yakalanan hasta sayısının 2050 yılındaki rakamları
şimdiden ya artacak ya da artmıyorsa şimdiki kadar olacak. Eğer bir meteor 32
yıl içinde 15 milyon insana çarpacaksa (!), Amerikan ulusu olarak onu durdurmak
için üretim faktörlerimizi bir kenara bırakmalı ve beyin gücümüzü
kullanmalıyız. Ulusal dikkati sadece bir gün keşfedilecek tedaviler ve
aşılamalar üzerine değil; Amerikan diyetini iyileştirmeye yönlendirmeliyiz.......
Çeviren: Esin Tezer
https://qz.com/1234901/the-road-to-alzheimers-disease-is-lined-with-processed-foods/'dan
alıntı yapılarak çevrilmiştir.