Korkutucu
bir olayı yaşamak, unutamayacağınız bir şeydir. Fakat zaman geçtikçe diğer
şeyleri unutsanız da, neden onu hatırlarsınız?
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Tulane Üniversitesi
Bilim-Mühendislik Okulu ve Tufts Tıp Okulu’ndan bir nörobilim ekibi, beynin
duygusal merkezi olan Amigdala’daki
korku hatıralarının oluşumu üzerine çalıştı ve burada bir mekanizmanın var
olduğunu keşfetti.
Kısacası, araştırmacılar Noradrenalin olarak da bilinen stres nörotransmiter’i (sinir taşıyıcısı) “Norepinefrin” in
tekrarlayıcı elektriksel boşalma yüklü modelleri oluşturmak için Amigdala’da
bazı baskı altında tutulan (inhibitör)
nöronlar topluluğunu uyarıp, beyinde korkuyu işlemden geçirdiğini keşfettiler.
Bu yüklü elektriksel aktivite modeli, Amigdala’daki beyin dalga salınımının
frekansını dinlenme halinden korku dolu hatıraların olduğu
heyecanlanmış hale geçiriyor.
Tulane Üniversitesi’nde Hücre ve Moleküler Biyoloji,
Catherine ve Hunter Pierson Nörobilim Bölümü Profesörü olan Jeffrey Tasker ve
onun doktora öğrencisi Xin Fu tarafından yürütülen araştırmanın tezi çok yakın
bir zamanda Nature Communications adlı dergide yayımlandı.
Tasker, araştırmada silahlı soygun örneğini kullandı. Dr. Tasker,
sözlerine şöyle devam etti: "Eğer namlunun ucu size doğrultulduysa, beyniniz
adrenalin hücumuna uğramış gibi stres nörotransmiter’i olan Norepinefrin’i
salgılamaya başlıyor. Bu da, Amigdala merkezli duygusal beyninizin belirli
devrelerinin elektriksel boşalma modelini değiştiriyor. Dolayısıyla korkutucu
olduğu için de beyindeki bağlantılar hatıraların, korku hatıralarının oluşturulmasını
kolaylaştırıp; coşmuş uyarılma haline geçiyorlar. Bu işlemin Travma Sonrası Stres Bozukluğu (PTSD)
‘de de aynı şekilde olduğunu düşünüyoruz, bundan dolayı travmatik
deneyimlerinizi unutamıyorsunuz!”
Çeviren:
Esin Tezer
https://www.sciencedaily.com/releases/2022/06/220601133030.htm’den alıntı yapılarak çevrilmiştir.