Daha önce yapılan bir araştırmaya göre, beynimizin
sadece %10'unu kullandığımız düşünüldü. Çünkü, beynin sadece %10'u nöronlardan
oluşuyordu. Diğer %90'lık kısmı destek veren ya da bağlayan dokular olarak
kabul edilen 'Gliyal hücreler' olarak adlandırılıyordu. Nöron Doktrini'ne göre
de Gliyal hücreler destek hücreleri olarak görülmekteydi. Yani, bu kabule göre
beynimizin sadece %10'unu kullanıyorduk!
Fakat aradan geçen onlarca yılın sonunda Gliyal hücrelerin önemi çok
daha iyi anlaşılmaya başlandı. Onlar sadece destek hücresi değildiler, nöral
fonksiyonları onlar gerçekleştiriyorlardı! Gliyal hücreler nöron hücrelerini
durdurabilir ya da onları aktif hale getirebilirler; nöron hücrelerine
bağlanabilir ve onların aktivitelerini oluşturabilirler. Bu sebeple, Gliyal
hücreler aniden pasif hücreler olarak
kabul edilmekten çıkıp beynin fonksiyonel ve bütünleştirici hücreleri olarak
kabul edilmeye başlandılar. Bu nedenle basit bir benzetme yaparsak, nöronları
bir cümledeki isme benzetebiliriz. Fakat Gliyal hücreler ise o cümledeki
fiildir, sıfattır, zarftır; o cümledeki nöronların düzenleyicisidirler.
Öyleyse, bizler beynimizin %100'ünü kullanabilme şansına sahibiz! Fakat, onu
%100 kullanıyor muyuz? Cevap, hayır! Keşfettiğimiz şey; belirli bir örnek ve
alışkanlıklara göre yaşanılmaya başlanıldıkça, sadece sürekli kullanılan nöral
yolların aktif hale gelmesiydi. Fakat tüm beyin aktivitesini devreye
geçirirseniz; bilincinizi, farkındalığınızı ve hayatınızı kontrol etme
yeteneğinizi geliştirebilirsiniz. Devamlı aynı nöral yolları aktif hale
getirmek yerine, basitçe söylemek gerekirse holistik bir biçimde 'tüm beynini
kullanan' bir insan haline gelebiliriz.
Beyninizi % 100 kullanmanın pek çok
farklı yolu var. Bu yollardan bir tanesi 'beyin jimnastiği' olarak adlandırılan, beden
ve sinir sistemini bütünleştiren bedensel hareketleri yapmaktır. Sağ elim, beynimin
sol yarıküresi tarafından denetlenmekte. Sol elim ise beynimin sağ yarıküresi
tarafından denetleniyor. Fakat burada ilginç olan bir şey var, eğer beynimin
sol yarıküresi tarafından denetlenen sağ elim beynimin orta hattı tarafından
denetlenirse o zaman beynimin diğer yarıküresi tarafından da denetlenir.
Kollarınızı birbirine bağlarsanız ve bacak bacak üzerine atıp oturursanız beyninizin uyum içinde çalışmasını
sağlarsınız. Beyindeki sağ ve sol yarıkürenin bütünleştiği beyin
senkronizasyonunu sağladığımız zaman, beynin süper nöral fonsiyonlarından olan
"Süper Öğrenme" gibi bir durumu aktif hale getirmiş oluruz.
Yedi-sekiz yaşlarından itibaren 'Beyni
etki altına alma (Brain Dominance)' diye adlandırılan, beynin sadece tek
yarıküresini kullandığımız, dalga formu biçimi yaşama başlarız. Bazen beynimizin sağ
yarıküresini, bazen de sol yarıküresini kullanırız. Bir yarıküreyi daha fazla
kullanmaya başlarız. Bu şekilde beyin bütünlüğü olmadan yaşamak da
yaşamlarımızı zorlaştırır. Beyinlerimizin sol yarıküresi mantıksal ve
analitiktir. Beyinlerimizin sağ yarıküresi ise sezgisel ve bütünseldir
(holistiktir). Eğer beyninizin sol yarıküresiyle olaylara bakarsanız, o olayın
mantığınıza uygun geldiğini düşünürsünüz ve o olaya duygusal açıdan yaklaşmazsınız.
Beynimizin sağ yarıküresiyle olaya baktığımızda da bunun tam tersi olur. Eğer
beynin iki yarıküresini de senkronize ederseniz (hemi-sync), aynı anda hem
mantıksal hem de sezgisel beyninizi kullanırsınız. Böylece de bir bilgiyi çok
çabuk bir şekilde öğrendiğiniz 'Süper Öğrenme' fırsatını yakalamış olursunuz ve
tüm resmi gözünüzde daha kolay canlandırırsınız. Beynimizin her iki
yarıküresini senkronize ettiğimizde çok daha sakin olur ve nörolojik
fonksiyonlarımızı daha iyi kullanırız. Akşam eve gittiğinizde bazen farkında olmadan
ayak bileklerinizi birbirinin üstüne koyduğunuzu görürsünüz. Kollarınızı
birbirine bağlamak, bacak bacak üzerine atmak ve ayak bileklerinizi birbirinin
üzerine koymak her iki beyin kürenizi kullanmanıza yardımcı olur. Bu hareketler
beyin sisteminizi sakinleştirir ve sizin rahatlamış halde olmanıza rağmen
beyninizin daha etkili olmasına yol açar. Gün içerisinde zor bir an
yaşıyorsanız, kollarınızı birbirine bağlayın ve bacak bacak üzerine atıp
oturun. Bu, sizi sakinleştirecektir. Bu sakinlikte nörolojik fonksiyonlarınız
tamamen gelişmiş olur. Benim tavsiyem, beyninizin iki yarıküresini de
senkronize etmeniz ve bilinçli olmanız. Bu şekilde, beyin aktivitenizi %100
olarak gerçekleştirmiş olursunuz. Bunları yaptığınız zaman yaşamınızın daha
kolay ve daha uyumlu hale geldiğini, daha sağlıklı olduğunuzu keşfedeceksiniz.
Tüm sinir sisteminizi kullandığınızda, bu sizin yaşamınıza katkıda bulunacak ve
gelişiminizi arttıracak.
'Beynimin yalnızca %10'unu kullanıyorum' hikayesine
inanmayın! Bu hikaye gerçek değil! Beyninizi %100 olarak kullanabilirsiniz, bu
hepimiz için mümkün. Temel olarak yapmanız gereken tek şey bilinçli olmak,
dikkatli olmak ve bir şeyi sürekli aynı şekilde yapmaktan vazgeçmek...
Çeviren: Esin Tezer
https://www.youtube.com/watch?v=4ZNi68xVDWU'dan
alıntı yapılarak çevrilmiştir.