Hepimizin dönem
dönem yanlış bir davranışta bulunduktan sonra kendini suçlu hissettiği olur. Bu; mükemmel
davranışlarda bulunan aydınlanmış bir insan olmadığımızdan ötürüdür. Hepimiz
karşımızdaki insanı incitici davranışlarda bulunabiliriz, onun güvenini
sarsabiliriz ve bunun sonucunda da bağışlanmayı dileyebiliriz.
Bu, basit bir gerçek ve şu da bir gerçek: 10 Amerikalıdan 9’u dua ettiğini söylüyor, en azından zaman zaman. Florida Eyalet Üniversitesi’nde Psikolog olan Nathaniel Lambert, bu iki gerçeği bir araya getirdi ve kendine şu soruları sordu: Neden dua etmeyi bize hatalı davranışta bulunmuş olan kişilere karşı yapmayalım? Acaba yönlendirilmiş dua, dua edenlerde affetmeye yol açıyor mu ve ilişkileri korumaya yönlendiriyor mu?
Bu,
keşfettikleri şeydi! Fakat bu neden
böyleydi? Sıradan bir dinî (spritüal) uygulama iyileştirici etkilerini nasıl
ortaya koyuyordu? Psikoloji bilim insanları şu kanıya vardılar: Pek çok zaman
çiftler birbirlerine itiraflarda bulunurlar ve paylaştıkları hedeflere inanırlar
ama zor bir dönem geçirdiklerinde ise intikam ve kızgınlık gibi düşmanca
hedeflere sahip olurlar. Bu düşmanca
hedefler, zihinsel odağı benliğe dönüştürür ve bu benliği de ortadan kaldırmak
epey zordur. Dua etmek, dikkati öz benlikten diğer insanlara çevirir ve bunun
sonucunda da kızgınlıklar teker teker ortadan kalkar.
Çeviren: Esin Tezer
https://www.sciencedaily.com/releases/2010/01/100127134607.htm’den
çevrilmiştir.