Bu teknolojik çağda, duaların ve dinî inançların insan
beynini ve ruhunu nasıl rahatlattığı üzerine farklı araştırmalar yapılıyor.
Malezyalı bir grup araştırmacı, bunu dikkate alarak alfa dalgalarının namaz kılınırken insan
beynini nasıl etkilediği üzerine bir çalışma yaptı ve zihin- beden arasında iyi
bir bağlantının olduğunu keşfetti.
Nörobilim adamları, manyetik rezonans imajlama ve
elektroensefalogram (EEG) gibi beyin tarama tekniklerini beynin dinî veya
spiritüel uygulamaya nasıl bir reaksiyon verdiğini gözlemlemek için
geliştirdiler. Fakat bu araştırma, şu ana kadar bir din çeşidiyle sınırlıydı. Hristiyanların dindarlığı onları dinî ve
zihinsel sağlığı ilgilendiren bir araştırma yapmaya yönlendirdi. Budistlerde de meditasyon ve beyin üzerine
çalışılırken bir araştırma yapılmıştır. Hristiyanlar ve Budistlerden sonra da
Müslümanlar, namazların insan beynini nasıl etkilediğinin veya namazların insan
beynindeki alfa dalgalarını nasıl arttırdığı üzerine araştırma yapmaya başladılar.
Şükür ki, Malaya Üniversitesi'nin
Biyomedikal Mühendislik Departmanı'ndan Hazem Doufesh tarafından yürütülen bir
araştırma grubu oluşturuldu. Dr. Doufesh ve ekibi, yakın bir zamanda namaz kılan ufak bir Müslüman
grubun detaylı EEG çalışmasının tezini "Uygulanan Psiko-fizyoloji ve
Geribildirimi" adlı yazıyla yayınladı.
Bir müslümanın namaz kılarken bazı
vücut duruş pozisyonlarını yapması ve belirli duaları söylemesi gereklidir.
Namazlarda, her dua için sabit tekrarlanan sayıda vücut duruş pozisyonu vardır.
Namaz kılanlar ayakta durarak kıyam pozisyonuyla
namaza başlarlar. Elleri dizlerinin üzerinde, vücutları yere paralel hizada
olmadan belleriyle eğilip rükû pozisyonuna geçerler. Daha sonra da hâlâ duaları
söylemeye devam ederek, alınlarının tamamen yere değdiği tam secde pozisyonu
için yere dizüstü çökmeden önce oturuş pozisyonuna dönerler.
Namaz kılanlar secdeden sonra son
secdeyi yapmadan önce dizlerinin üzerinde kısa bir süre otururlar. Bundan sonra
bir seri, yani bir rek'ât yeniden başlar. Bu namaz rek'âtındaki her aşama
birkaç saniye sürer ve tüm rek'ât 30 saniye ila 1 dakikayı bulur.
Bu farklı vücut duruş pozisyonlarının
beyin dalgalarını nasıl etkileyebileceğinin üzerinde çalışmak için araştırmacılar,
gönüllülerin beyinlerinin ön (frontal), merkezi (santral), temporal, paryetal
ve oksipital bölgelerine EEG monitörlerini yerleştirdiler ve onlardan bir dizi
namaz rek'âtını tamamlamalarını istediler. Gönüllüler yedi rek'âttan oluşan, hem vücut
duruş pozisyonlarını hem de sözlü duaları içeren bir namaz kıldı. Daha sonra da
bu kez, sözlü dualar olmadan tüm duruş pozisyonlarını içeren bir diğer seriyi,
namazı kıldı.
Doufesh ve çalışma arkadaşları, secde
esnasında alfa dalgalarının artmasının bir nedeninin de, gönüllülerin
gözlerinin görsel alanı azaltarak yerden sadece az miktar yukarıda olması olduğunu
ileri sürmüşlerdir. Alfa dalgaları çoğu kez kapalı gözlerle veya azalmış görsel
girdiyle ilişkilendirilir; dolayısıyla, sadece yerdeki ufak bir alana gözlerini
dikmek zorunda olmak secde-alfa dalga bağlantısını açıklayabilecek yan
nedenlerden biri olabilir.
Dinimiz İslâm hakkında daha fazla
bilgi öğrenmek için kitabımız kutsal Kur'ân-ı Kerim ve sahih hadisler üzerinde
çalışırsak; İslâm'ın çok sade, kolay uygulamaları olan bir din olduğunu ve tüm
insanlığa doğru yolu gösterdiğini öğreniriz...
http://www.apsense.com/article/how-muslim-prayer-may-increase-alpha-waves-in-the-brain.html'den
çevrilmiştir.
Çeviren: Esin Tezer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder