Mitojenik enerji
(mitosis); hücreleri çevreleyen ışık enerjisini
(ruhâni sıvıyı) yaratan
elektromanyetik enerjinin formunda oluşturulmaktadır.
Müslüman âlimi ve büyük Zât Caferi Sadık hazretleri 1,250 yıl önce şöyle demiştir: "Hasta
olan insanı sağlıklıya, sağlıklı olan insanı da hastaya dönüştüren bazı nurlar
vardır" (Vaiz, sayfa 5). Modern bilim ise bunun nasıl olabileceğini
ancak çok yakın bir zamanda anlayabilmiştir.
Modern
bilimde "yeni bir alan" olarak kabul edilen "Titreşimsel Tedavi",
bizleri fiziksel seviyenin ötesinde
etkileyen bu ince insan enerji alanları üzerinde çalışarak hastalıkları tedavi
etmeyi amaçlamaktadır (Yogi Sharanananda, sayfa 2).
Aslına
bakılırsa, bedenin titreşimsel enerjileri o kadar kuvvetlidir ki; bilim
adamları, fiziksel bedendeki hastalığın gerçekte hücresel ve biyo-hücresel
seviyelerde meydana geldiğini farz etmektedirler.
Bu senaryoda
iyileşme, biyo-moleküler seviyeden hücresel seviyeye ve en sonunda da anatomiksel
seviyeye uzanmaktadır. Çünkü, fiziksel bedenin biyo-moleküler özellikleri
titreşime dayanmaktadır. Beş duyu aracılığıyla aldığımız yaşam-gücü titreşimi, elektromanyetik
özelliklere sahiptir.
Mitojenik
enerji (mitosis), her bir hücreyi çevreleyen ışık enerjisini (ruhâni sıvıyı)
yaratan elektromanyetik enerjinin formunda oluşturulmaktadır (Yazar Gurudas, sayfa
56).
Bu yeni
araştırmanın bir kısmı, bu enerji alanlarını ilk defa "okumayı" mümkün
kılan tıp alanındaki yeni bir teknolojiden kaynaklanmaktadır.Bu teknolojik
gelişmeden bir tanesi, "SQUID" mıknatıs ölçerdir. SQUID mıknatıs
ölçer, bedendeki fiziksel aktivitelere bağlı olan en küçük biyo-manyetik
alanları bile saptamaktadır.
Massachusetts
Teknoloji Enstitüsü'nden David Cohen,
1970'de kalbin ölçümlerini teyit etmek
için SQUID mıknatıs ölçeri kullandı. 1972'de, aygıtı geliştirdi ve beyin
aktivitesiyle oluşturulan başın etrafındaki manyetik alanı ölçtü.
O zamandan
beri, tüm dokuların ve organların belirli manyetik titreşimlere sahip olduğu,
biyo-manyetik alanları ürettiği kabul edilmektedir. Denver, Colorado
Üniversitesi Tıp Okulundan Dr. Zimmerman; vibrasyonların frekansının 0.3hz ile
30hz arasında sallandığını keşfetmiştir.
Bedenin her
bir kısmı kendine özgün bir dalga boyuna sahiptir. Fakat her nasılsa, ellerden
gelen biyo-manyetik titreşimler beyin
dalgalarıyla aynı frekanstadır. Bu da, ellerin ellerle yapılan tedavide bedenin
herhangi bir kısmını iyileştirmeyi uyarabilmesini açıklamaktadır (Dr. Oschman, sayfa
3).
Rasulullah
efendimiz Hz. Muhammed (sav) zamanında, ellerle yapılan tedavi çok popülerdi. Bir
kişi, bedenin hasta olan kısımlarına ellerini koyar ve Kur'ân-ı Kerim'den
bölümler okurdu.
Fakat SQUID makinesi,
bedendeki böyle ince enerjileri nasıl ölçebilmektedir? Bunu onun yapabildiğini
söyleyen bir teori şöyledir: Silikon çipinin merkez elementi haline gelen
yüksek seviyedeki iletken yüklü parçacık tuzu silika tüm bağlayıcı dokuları
kapsamaktadır (Dr. David Chapman, sayfa 61).
Silika (Silisyum
dioksit), gerçek mineral bir element olsa da; bedenlerimizin titreşimsel
enerjilerini etkileyen faktörler daha inceliklidirler. Titreşimsel tedaviye
göre fiziksel hastalıklar, bedenin fiziksel ve duygusal toksikliğini bastırmaya
zorlayan dengeleşim (homeostaz) arayışının bir sonucudur.
Şekil: |
-Fiziksel
-Eterik
-Duygusal
-Zihinsel
-Ruhsal (Spiritüel)
beden
Salgı,
metabolizma, büyüme ve titreşimsel iyileşmeye yardımcı olabilen çeşitli
hücresel tepkiler; homeopatik terapi, çiçek özleri, Bach çiçek tedavileri ve
bitkilerle harekete geçirilebilir (Yazar Gurudas, sayfa 7, 8, 57).
Dua etme de
titreşimi negatiften pozitife yükseltir (Yazar Gurudas, sayfa 37).
Yüce Allah bunu Rasulullah efendimiz Hz. Muhammed (sav)'e Bakara Sûresi
186. âyette: "Kullarım sana
BEN'den sorarlarsa, şüphesiz ki ben onlara yakınım. Yönelip isteyene (dua edenin duasına) icabet ederim. O hâlde, onlar da bana icabet
etsinler ve bana iman etsinler ki; doğru yolda yürüsünler" şeklinde
vahiyle bildirmiştir.
http://www.onislam.net/english/health-and-science/health/445820-vibrational-medicine-and-the-human-energy-field.html'dan
çevrilmiştir.
Çeviren: Esin Tezer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder