San
Francisco State Üniversitesi araştırmacısı tarafından ileri sürülen yeni bir
teoriye göre, kişinin düşüncelerini ve hareketlerini yönetiyor görünen içsel
diyalog olan bilinç, inanıldığının aksine çok daha az bir güce sahip! Bilinç;
denetlemeye çalışan aktif bir güç olmak yerine, pasif bir kanal vazifesini görüyor.
Psikoloji
Doçenti Ezequiel Morsella'nın "Pasif Çerçeve Teorisi",
bilinçli bir zihnin farklı dilleri konuşan konuşmacıların yorumcusu gibi
olduğunu ileri sürüyor.
Morsella, "Yorumcu,
bilgiyi sunar ama tartışmaları yapan veya paylaşılan bilgi üzerine hareket eden
biri değildir. Benzer bir şekilde, bilincimizde algıladığımız bilgi ne bilinçli
aşamalar tarafından oluşturulmuştur ne de bilinçli aşamalar tarafından bir
reaksiyona uğrar. Bilinç, aracıdır ve sandığınız kadar da işlevi yoktur.
Morsella'nın
görüşüne göre, insanların bilinçli zihinlerine atfettikleri "Özgür İrade";
yani bilincin "karar verici" olması, yol haritasını bize göstermesi
diye bir şey yok! Bilinç, bunun
aksine sadece "istemli bir hareketi" veya iskelet-kas sistemiyle
alakalı, bir amaca yönelik hareketi denetlemek için bilgi aktarımında
bulunuyor.
Morsella,
bilincin internetle karşılaştırılması gerektiğini ileri sürüyor. İnternet;
kitaplar almak için, otel odası rezervasyonu yapmak için ve diğer binlerce
görev için kullanılabilir. İnternet inanılmaz güçlü gözükebilir. Fakat
gerçekte, bir dizüstü bilgisayarı ya da
akıllı telefonu kullanan insan kontrolü elinde tutmaktadır. İnternet, kendi
özgür iradesi olmadan aynı temel işlemi yürütmektedir!
Pasif Çerçeve Teorisi, bir bilinçli düşüncenin bir
diğerine yönelttiği içgüdüsel inancına da meydan okumaktadır. Morsella, "Bir
düşünce bir diğerini bilmez, çoğunlukla birbirlerini kullanırlar ve aynı,
bilinçli olmayan bilgiye göre hareket ederler. Bir düşünceniz vardır, sonra bir
diğer düşünceniz olur ve bir düşüncenin bir diğerine yönlendirdiğini
düşünürsünüz fakat bu, sürecin gerçekten nasıl işlediği değildir" dedi.
Morsella ve
ekibinin 10 yıldan fazla bir zamanda geliştirdiği teorinin kabul edilmesi ilk
başlarda zor oldu. Ezequiel Morsella, "Bu sonuca varmanın neden bu kadar
uzun zaman aldığının birinci nedeni, insanların bilincin ne olduğunu ve onu ne
için kullandıklarını karıştırmaları. Ayrıca, bilince olan pek çok yaklaşım
hareket yerine algıya odaklanıyor" şeklinde konuştu.
Morsella,
teorinin zihinsel hastalıkların üzerinde çalışılması için ana içeriklere de
sahip olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: "Sahip olmamanız gereken şeye
karşı neden bir dürtü ya da düşünceye sahipsiniz? Çünkü bir bakıma bilinç
sistemi, bir şeyi düşünmemeniz gerektiğini bilmiyor. Dürtü oluşturucu dürtünün
diğer düşüncelerle veya devam eden hareketlerle alakasız olduğunu bilmiyor. Morsella,
sözlerine bilinç üzerinde çalışmanın karmaşık olduğunu ilave etti. Çünkü,
bilinçli zihnin kendi üzerinde çalışıldığını görmek zorluk yaratıyor.
Ezequiel Morsella
sözlerini şöyle tamamladı: "İnsanlık tarihinin çoğu zamanında avcılık yaptık,
bir araya geldik. Hızlı hareket etmenizi, gönüllü hareketlerde bulunmanızı gerektiren acil sorunlarımız oldu. Bilinç, kendini
anlamak yerine bu tür hareketlerle evrim geçirdi".
https://www.sciencedaily.com/releases/2015/06/150623141911.htm'den
alıntı yapılarak çevrilmiştir.
Çeviren: Esin Tezer