Gönüllü
olarak tutulan oruç, örneğin, aralıklı oruç diyeti; kişisel sağlık durumuna
bağlı olarak pek çok insan için faydalıdır. Örneğin süreli açlık, şeker
hastalığı (diyabet) ve aşırı şişmanlık (obezite) gibi hastalıkları önlemeye ve
geliştirmeye yardımcı olur. Araştırmacılar bu aralar oruç tutmanın vücutlarımızdaki
pozitif etkilerini korumada bağışıklık sisteminin önemli bir rol oynadığını
keşfettiler. Yeni bulgular, oruç tutmaya dayalı daha etkili tedavilerin
geliştirilmesine yardımcı olacak.
Yakın zamanda yapılan araştırmalar oruç tutmanın, farklı
kronik iltihaba yol açan durumları iyileştirmek için bağışıklık sistemini nasıl
etkilediğini kanıtladı. Fakat bağışıklık sistemi tepkilerinin sağlıklı bir
metabolizmayı nasıl belirlediği hakkında çok az şey biliniyor. Karaciğer
metabolizmanın merkezi ve düzenleyicisi olduğundan, bir grup araştırmacı
karaciğer hücrelerinin ve karaciğerde keşfedilen bağışıklık sistemi
hücrelerinin oruç tutma esnasında birbirleriyle nasıl iletişim kurduklarını
anlamaya odaklandı. Bu araştırma; Almanya’daki Helmholtz Münih Araştırma
Merkezi, Ulm Üniversitesi, Münih Teknik Üniversitesi, Alman Diyabet Araştırma
Merkezi, Heidelberg Üniversite Hastanesi ve Güney Danimarka Üniversitesi’nin
ortak çalışmasıdır.
Bağışıklık
Sistemi Aktivitesi, oruç tutmanın metabolizmaya dayalı (metabolik) tepkisi için
önemlidir
Araştırmacılar karaciğer hücrelerinin ve bağışıklık sistemi
hücrelerinin DNA’sını, DNA’larının hangi kısımlarının aktif olduğunu ve bunun
sonucunda da hangi haberci-moleküllerin salgılandığını inceleyerek taradılar.
Bilim insanlarının bulguları; bu hücrelerin birbirleriyle iletişim kurduğunu ve
“Glukokortikoid Reseptörü” olarak
adlandırılan, vücudumuzda neredeyse bütün hücrelerde olduğu ifade edilen
molekülün rolünü ispatlamış oldu. Helmholtz Münih Araştırma Merkezi’nden olan
Dr. Anne Loft, konuyla ilgili şunları söyledi: "Araştırma sırasında bağışıklık
hücrelerinin, bilhassa bu reseptörün oruç tutma esnasında hücre türlerinin
birbirleriyle çapraz konuşma yapmasına izin verdiğini keşfettik. Yalnızca
bağışıklık sistemindeki reseptörü silerek, karaciğer hücrelerindeki oruç tutma
sinyallerinin bozulduğunu gördük. Bu, şu manaya geliyor; bağışıklık hücreleri metabolizmadaki
oruç tutmanın etkisini direkt olarak etkileyebiliyorlar."
Ulm Üniversitesi’nden Giorgio Caratti ve Jan Tuckermann da
konuyla ilgili şunları ilave ettiler: "Aslına bakılırsa, bu süreci
sağlıklı olunan koşullarda ilk kez gördük. Bağışıklık sisteminin tepkilerinin
metabolizmamızı sağlıklı olunmayan koşullarda etkilediğini biliyorduk fakat bu
bizim için yeniydi. Bu sonuç, bağışıklık sistemi aktivitesinin düşük seviyesi
veya iltihabın (inflamasyon) oruç tutmaya karşı dengeli metabolik tepki olarak
gerekli olduğunu kanıtlıyor."
Helmhotz Münih Araştırma Merkezi’ndeki araştırmayı yürüten
Stephan Herzig de konuyla ilgili şunları söyledi: "Gönüllü olarak tutulan
orucun tip 2 diyabet ve aşırı şişmanlık da dahil bazı insan metabolik hastalıklarında
faydalı olduğu ispatlanmış oldu. Bu metabolik hastalıklardan ıstırap çeken
insan sayısındaki artış ise hayret verici. Bulgularımız, bu hastalıkların
ardındaki moleküler mekanizmaları anlamaya hizmet ediyor ve sonunda da bizleri
etkili oruç tutmaya dayalı tedavilerin geliştirilmesine yönlendirecek.”
Çeviren:
Esin Tezer
https://www.sciencedaily.com/releases/2022/02/220208105216.htm’den alıntı yapılarak çevrilmiştir.