Bilim ve Din

Bilim ve Din

22 Ağustos 2024 Perşembe

Bilim İnsanları Sonsuza Kadar Genç Kalan Kök Hücreleri Arıyor

 

Denizşakayığı (Nematostella Vectensis) ölümsüz olma potansiyeline sahiptir. Avusturya’daki Viyana Üniversitesi’nden Ulrich Technau’nun ekibinde bulunan gelişimsel biyologlar tarafından kullanılan moleküler genetik metotlar sayesinde, ilk kez denizşakayıklarındaki çok yetili kök hücrelerinin olması muhtemel adayları belirlendi. Bu kök hücreler, insanlarda yalnızca yumurta ve spermin oluşumunda aktif olan evrimsel yüksek korunumlu genler tarafından düzenlenmişlerdir fakat Knidliler gibi antik hayvan türlerine yaşlanmaktan kaçmak için yüksek seviyede canlandırıcı kapasite vermektedirler. Araştırmanın sonuçları şu anda Science Advances dergisinde yayınlandı ve gelecekte de insanın yaşlanma süreciyle ilgili ışık tutabilirler.

"Kök hücrelerimiz yaşadığı kadar yaşarız" sözü, cesur fakat bir o kadar da doğru bir sözdür.

Kök hücreleri; insanlarda çeşitli hücrelerin ve dokuların, örnek verecek olursak, kan hücrelerinin, cildin veya saçın sürekli yenilenmesine katkıda bulunurlar.

Eğer kök hücreleri bu kabiliyeti yitirirlerse veya yaşam sürecindeki sayıları azalırsa, beden yaşlanmaya veya hastalanmaya başlar.

Bu sebeple kök hücreleri, biyomedikal araştırmalar tarafından yoğun ilgiye sahip bulunmaktadır.

İnsanlar ve diğer pek çok omurgalılar belirli organ kısımlarını veya uzuvlarını yenileyebilirken, diğer hayvan grupları çok daha kuvvetli yenileme mekanizmalarına sahiptirler.

Bu yetenek, vücudun neredeyse her tür hücre türünde oluşabilen (farklılaşabilen) birden fazla etkiye sahip veya çok yetili kök hücreler tarafından olası hale gelmektedir.

Denizşakayığı Nematostella Vectensis yüksek seviyede yenileyicidir: Tomurcuklanmayla cinsiyetsiz olarak çoğalabilir ve hiç bir yaşlanma işareti göstermez. Bu da kök hücre araştırması için ilginç bir konudur.

Bununla beraber araştırmacılar, bu hayvanlarda herhangi bir kök hücreyi henüz tanımlayamadılar.

Technau ve ekibi yeni "Tek Hücre Genom Bilimi Metod" unu kullanarak tüm mesajcı RNA’ların belirli bir hücrede toplanması görünümlerine dayanan karmaşık organizmaların hücrelerini belirledi ve hangi kök hücrelerin geliştirildiğine karar verdi.

Viyana Üniversitesi’nden olan tezin ilk yazarı Andreas Denner konuyla ilgili şöyle konuştu: "Tek hücre gen ifadesi analizlerini ve insanlara ait genlerin hayvan hücrelerine aktarılması işlemini birleştirip, sinir hücreleri ve bezeleri içeren hücreler gibi, denizşakayığının ayırt edilebilen büyük nüfusta oluşmuş hücrelerini belirleyebiliyoruz. Hatta çok yetili kök hücre adaylarını da belirleyebiliyoruz.”

Bu kök hücreler boyutlarının küçüklüğünden dolayı şu ana kadar keşfedilmemiş kaldılar.

Bu potansiyel kök hücreleri; insanlar da dâhil tüm hayvanlardaki tohum hücrelerinin (sperm ve yumurta hücrelerinin) gelişimini kolaylaştıran, evrimsel olarak yüksek seviyede korunmuş genler olan Nano-genler ve Piwi genleri ifade ederler.

Bilim insanları, CRISPR gen makaslarını kullanıp belirli nano-genleri mutasyona uğratarak bu genin denizşakayıklarındaki tohum hücrelerinin oluşumu için gerekli olduğunu da kanıtladılar.

Genin yumurta ve spermin üretimi için de temel bileşen olduğu diğer hayvanlar üzerinde gösterildi.

Bu da gen fonksiyonunun yaklaşık 600 milyon yıl önce ortaya çıktığını ve bugüne kadar da korunduğunu ispatlıyor. Ulrich Technau ve onun ekibi, şimdi gelecekteki araştırmalarında denizşakayığının potansiyel ölümsüzlükten sorumlu kök hücrelerinin özelliklerini araştırmak istiyor.

https://www.sciencedaily.com/releases/2024/08/240819130732.htm’den çevrilmiştir.

Çeviren: Esin Tezer