Bilim ve Din

Bilim ve Din

27 Ekim 2018 Cumartesi

Deepak Chopra & Rudolph Tanzi ile Süper Beyin üzerine bir Röportaj


Beyniniz inanılmaz bir iyileştirme ve şekillendirme gücüne sahip. Beyninizle kurduğunuz yeni bir ilişkiyle, yaşam biçiminizi değiştirebilirsiniz. 'Süper Beyin' adlı kitapta;  Deepak Chopra & Rudolph Tanzi, insan gelişimindeki sıçramaları gözler önüne seren büyüleyici bir yolculuğa kılavuzluk ediyorlar...

Soru: Süper beyni nasıl tanımlarsınız?  
Cevap: Süper beyin, şu an kullandığınız fakat en mükemmel halde kullandığınız beyindir. Herkes her an beynini kullanır fakat şuursuzca kullanır.  Beynimizi onu yeniden şekillendirebileceğimiz güce sahip olduğumuzun farkına varmadan geçmiş deneyimlerimize dayanarak kullanırız. Gücünüzün farkına varıp onu kullanmaya başladığınızda, 'ana beyniniz' yani, her gün aynı şekilde kullandığınız beyniniz 'süper beyin' olma yönünde ilerlemeye başlar. 

Soru: Beyni yeniden şekillendirme gücü ne demek? Biraz daha açıklayabilir misiniz?
Cevap: Bu; kendi düşüncelerinize, duygularınıza dikkat etmeniz ve beyninizi kontrol altına almak için daha proaktif olmanız manasına geliyor. Her birimiz beyinle bağlantılı dört rolü üstleniriz: Beyinlerimizle liderlik ederiz, ilham veririz, keşfederiz; beynimizi kullanırız. Pek çok insan beynini aktif bir şekilde kullanmaz. Duygularının ve düşüncelerinin hayatlarını pasif bir şekilde etkilemesine izin verirler. Ya da, beyinlerini fazla ilham vermeden veya liderlik etmeden kullanırlar. Onlar beyinlerini kullanmak için yeni yollar keşfetmezler, bunun yerine aynı rutine ve tekrarlayıp duran düşüncelerine takılı kalırlar. Fakat tüm bu dört rolün üstesinden gelirseniz, 'süper beyninizi' yaratırsınız. Uzun lafın kısası; duygularınızın ve düşüncelerinizin aktif gözlemcisi olduğunuz zaman, beyninizin kullanıcısı haline gelirsiniz. O zaman; süper beyniniz size hizmet eder, siz ona değil! 

Soru: Süper Beyni yaratma gücü fikri de nereden çıktı?
Cevap: Bu fikir direkt olarak Nöro-bilimdeki çığır açan buluşlardan çıktı. Modern beyin-tarama teknolojisi her kişinin tamamen kendine özgü bir beyni şekillendirdiğini gözler önüne serdi.  Diğer çalışmalar da beynin istediğiniz hologram dünyanızı oluşturmak için zihninizin gücüyle yeniden şekillenebilen hayret verici yenileyici yeteneğini rapor etti. Bunu öğrenince akıllara şu soru geldi: İstediğin beyni yaratmak için bilinçli seçim yaparak zihnini neden kullanmayasın ki?  
   
Soru: Pratik anlamda bu ne manaya geliyor?
Cevap: Kitapta bunun için pek çok öneri sunuyoruz fakat en kestirme yoldan cevap verirsek, şöyle cevap veririz: Tüm deneyimler beyniniz için ya pozitiftir ya da negatiftir. Eğer pozitif olanları çoğaltırsanız , olmak istediğiniz hologram dünyaya beyninizi şekillendirmiş olursunuz. 

Soru:Beyin için 'pozitif yaşam stili' diye adlandırdığınız şeylerden birkaç örnek verebilir misiniz?  
Cevap: Biz bunu 'içsel çalışma' ve 'dışsal çalışma' diye ikiye ayırıyoruz. Dışsal çalışma; diyet, egzersiz, stres yönetimi, sosyal etkileşim, zihinsel harekete geçirici aktivite ve iyi bir uykuyu kapsıyor. Bunlar çok bilindik tavsiyeler gibi gelebilirler fakat beyinle özdeşleşmiş şeyler. İçsel çalışma ise aslında daha da önemli olanı ve şu ana kadar çok az anlaşılmış olan bir şey. 

Soru: 'İçsel çalışmayı' izah edebilir misiniz?
Cevap: Beyin sürekli işlemden geçiren ve realitenizi yaratan dinamik bir sistem. Eğer beynin başarılı olduğu şeyleri dengelerseniz, o en iyi şekilde işler. Beyin; adapte olmak, esnek olmak, yaratıcı olmak ve zeki olmakta başarılıdır. Fakat o, işlevini yürütme ve sadece öyle olmada da başarılıdır. Dengeli bir yaşam, eğer mümkünse her gün aynı dengede olmalıdır. Böylelikle beynin her bir fonksiyonu canlanır ve gelişir. 

Soru: Bu çalışmayı pek çok insanın uygulamak istemeyeceği hakkında ne dersiniz?
Cevap: Çalışma diyerek, kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şeyi kastediyoruz. Eğer yaşam boyu sürecek iyi bir sağlık, zarar  görmemiş bir hafıza, Alzheimer riskinin azalması ve içsel doygunluğun verdiği mutluluk istiyorsanız; beyniniz bunların hepsinde merkezi rolünü oynar. Eski bir atasözü olan “kullanın veya kaybedin” beyin için uygun bir atasözüdür. Çalışma aslında gayet basittir fakat süreklilik gerektirir. Bir kişi beynine gelen düşüncelerin ve duyguların gözlemcisi olmayı seçmeli ve onları  ona en uygun olan pozitif ve yapıcı hologram dünyayı yaratmak için kullanmalı.

Soru: Süper beyne gelecekte neler olacak?
Cevap:Süper beynin insan beyninin gelecek evrimsel sıçrayışı olduğuna inanıyoruz.  Son sıçrayış, yüksek entellektüel beyin kısmı olan neokorteksti. Neokorteks; insanlara mantıklı şekilde düşünme yeteneği, plan yapma, sevme, şefkat dolu olma, empati kurma ve dünyaya anlam yükleme yeteneğini verir. Şimdi bunun üzerine oturtturabiliriz. Seçim anahtardır; çünkü biz insanlar evrim geçirmeyi seçebilen, kaderini şekillendirebilen tek yaratıklarız.  Daha da fazlası, özfarkındalık hediyesi bizlere verilmiş. Özfarkındalık ; gerçek özümüzü gözlemlememize olanak tanır ve beyinlerimizi içinde yaşamak istediği hologram dünyayı yaratmak için kullanır. Bizim için, Süper Beyin bir gelecek ve o şimdi başlıyor.... 

Çeviren: Esin Tezer
http://crownpublishing.com/archives/feature/interview-with-deepak-chopra-and-rudolph-tanzi-on-super-brain#.W8zYWPloTIV