Bilim ve Din

Bilim ve Din

27 Ocak 2015 Salı

Gazlı içeceklerin zararları: Gazlı içecekler, 8 yönüyle sağlığınızı olumsuz biçimde etkiler




Gazlı içeceğin her bir yudumu, vücudun belirli bölgelerine sağlık riskleri oluşturur.

·         Astım

·         Erimiş diş minesi

·         Kalp krizi

·         Böbrek sorunları

·         Üreme organları sorunları

·         Şeker yüklemesi

·         Kemik erimesi

·         Aşırı şişmanlık ve artan şeker hastalığı riski

Gazlı içecekler, Amerika Birleşik Devletleri'nde sudan sonra en çok tüketilen içeceklerdendir. ABD'de Amerikalılar sanki o şekerli yüksek kalori değilmiş gibi her yıl kişi başı 57 galon (1 galon yaklaşık 3,78 litredir) gazlı içecek tüketirler. Fakat, gazlı içecek tüketenlerin vücutlarında içtikleri her bir yudumla ne meydana geliyor acaba?

Gazlı içecek vücuda girdiği anda, pankreas bildirimi alır ve şekere yanıt olarak hızlı bir şekilde insülin üretmeye başlar. İnsülin, hücrelerin enerji için daha sonra şekeri kullanabildiği; vücudun kan dolaşımındaki şekeri bir gıdadan veya içecekten atması için kullandığı bir hormondur. 20 dakika içerisinde kan şeker seviyeleri aniden yükselir ve karaciğer, şekeri saklayacağı yağa dönüştürerek insüline yanıt verir.

20 ons'luk (yaklaşık 600 ml'lik) bir şişe gazlı içecek içildikten 45 dakika sonra, içecekteki kafein tamamen emilir ve bunun sonucu olarak da gözbebeklerimiz büyür ve kan basıncı yükselir. Vücut sanki düşük seviyede kokain alıyormuş gibi, beynin zevk merkezlerini uyaran dopamin hormonunu daha çok üretmeye başlar.

Bir saat geçtiğinde vücut, bir kişinin ikinci bir gazlı içeceğe veya tatlı bir atıştırmalığa yöneldiği zaman tatlı şokuna girer! Gazlı içeceğin aşırı şişmanlık salgınıyla (obezite epidemisiyle) olan bağlantısı çok iç içedir. Harvard Üniversitesi araştırmacıları, her bir ekstra gazlı içeceğin aşırı şişmanlık riskini 1,6 kat arttırdığını hesapladılar.

Bu aşırı şişmanlık seviyelerine erişme tehdidine ilaveten araştırmacılar,  40,000 erkeği yirmi yıl izledikten sonra her gün şekerli bir içeceği içenin kalp krizi riskini yüzde 20 arttırdığını da keşfettiler. Şekerkamışından elde edilen şekerin ucuz bir alternatifi olan  yüksek fruktozlu mısır şurubu, şeker hastalığı (diyabet) ve kalp hastalığına yol açan metabolik sendromun artan riskiyle ilişkilendirilmiştir.

İçecek şirketleri bu sağlığı bozan şeker aşamalarını çok iyi biliyorlar. ABD'de her yıl yaklaşık 3.2 milyar $'ı tüketicilerin kahverengi kabarcıklı şekeri pizzayla içmeleri veya teneke kutuları çocuklarının doğum günü partisine  almaları için harcıyorlar.  Bu küçük çocuklar eğer düzenli gazlı içecek içicileri olurlarsa, tip 2 diyabet riskini yüzde 80 arttırmış oluyorlar. Onların gelecekleri böbrek problemleri, üreme organları sorunları, kemik erimesi, astım ve diş mineleri erimiş çürük dişlerle dolu oluyor.

Siz hâlâ içmeye devam edin!!!

http://www.medicaldaily.com/pulse/soft-drink-dangers-8-ways-soda-negatively-affects-your-health-319054'den çevrilmiştir.

Çeviren: Esin Tezer

20 Ocak 2015 Salı

MODERN DÜNYA NEDEN BEYNİNİZ İÇİN KÖTÜ?



 
Beyinlerimiz hiç olmadığı kadar meşguller. Akıllı telefonlarımız; sözlük, hesap makinesi, internet gezgini, e-posta , oyunlar, randevu takvimi, ses kayıtçısı, gitar akortçusu, hava durumu tahmincisi, GPS, metin yazarı, Tweet atıcı, Facebook güncelleyici ve cep feneri gereçlerini kapsayan İsviçre ordu çakısı haline geldi!  IBM Genel Merkezi'ndeki 30 yıl önceki en gelişmiş bilgisayarlardan daha güçlüler ve daha fazla işi yapıyorlar!


MIT'de nöro-bilim adamı ve 'bölünmüş dikkat' konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan Earl Miller, "Beyinlerimizin birçok işi aynı anda iyi yapmak için tellenmediğini, insanların birçok işi bir arada yaptıklarında aslında bir işten bir diğerine çok hızlı bir şekilde geçtiklerini ve bunu her yaptıklarında da, idraksal kayıplarının olduğunu" söylüyor.


Birçok işi aynı anda yapmanın; stres hormonu kortizolün üretimini arttırması  gibi, beyninizi aşırı derecede uyaran ve bilinç bulanıklığı veya karmaşık düşünmeye yol açan kavga veya kaçış hormonu olan adrenalini de arttırdığı keşfedildi. Birçok işi aynı anda yapma; beynin odaklanmasını ve onun sürekli dışsal bir uyarıcıyı araştırmasını ödüllendiren dopamin-bağımlısı geri-besleme döngüsünü oluşturur. İşleri daha da zor hale getiren, prefrontal korteksin yenilik önyargısına sahip olmasıdır, yani dikkatinin yeni olan bir şeyle kolay bir şekilde dağılmasıdır.  Rekabetçi aktivitelere yoğunlaşmaya çalışan bizler için, ince alay ortadadır:  Bir görevi yaparken güvendiğimiz beyin bölgesinin dikkati kolaylıkla dağılmaktadır!

Birçok işi bir arada yapma fırsatı, idraksal verimlilik için zarar vericidir. Londra, Gresham  College'de  eski misafir psikoloji profesörü olan Glenn Wilson, bunu 'bilgi-çılgınlığı' olarak adlandırıyor.  Yaptığı araştırma, bir işe konsantre olmaya çalıştığınız bir anda olmanızın ve e-postanızın gelen kutunuzda okunmadan beklemesi durumunun etkili IQ sayınızı 10 puan düşürdüğünü keşfetti. Wilson,  birçok işi bir arada yapmadan kaynaklanan idraksal kayıpların marihuana içmeden bile daha fazla olduğunu gösterdi.

Stanford Üniversitesi'nde nöro-bilim adamı olan Russ Poldrack, birçok işi bir arada yaparken olan öğrenmede yeni bilginin beynin yanlış kısmına gittiğini keşfetti. Örneğin, eğer öğrenciler aynı anda hem ders çalışıp hem de televizyon izlerlerse; okul ödevlerindeki bilgi yeni yöntemleri ve yetenekleri saklayan, olayları ve düşünceleri saklamayan uzmanlaşmış beyin alanı olan Striatum'a gidiyor.  Televizyon rahatsız etmediğinde de bilgi kolaylıkla geri alınan, çeşitli şekillerde organize ve kategorize edilen Hipokampus'a gidiyor. MIT’den Earl Miller, “İnsanlar birçok işi bir arada çok iyi şekilde yapamazlar ve bunu yapabildiklerini söylediklerinde de, kendilerini kandırıyorlardır” diye ilave ediyor. Ve öyle gözüküyor ki, beyin bu kendini kandırma işinde çok başarılı!

http://www.theguardian.com/science/2015/jan/18/modern-world-bad-for-brain-daniel-j-levitin-organized-mind-information-overload?CMP=ema_565'den alıntı yapılarak çevrilmiştir.
Çeviren: Esin Tezer