Bilim ve Din

Bilim ve Din

19 Nisan 2024 Cuma

Sağlık Ve Mutluluk Birbirine Bağlıdır

 


İyi bir sağlık ve mutlu bir hayat görüşü eşit derecede değerlidir ama birbirinden bağımsız hedefler gözükebilir. Fakat giderek artan araştırmalar, mutlu bir hayat görüşünün fiziksel sağlık için güçlü bir etkiye sahip olduğunu kanıtlıyor…

Psikolojik Bilim (Psychological Science) dergisinde yeni yayınlanan araştırmaya göre, hem internet üzerinden yapılan hem de kişisel psikolojik müdahaleyle yapılan programların fiziksel sağlık bildirimlerinde pozitif etkilere sahip olduğu ispatlandı. Her iki program da eşit derecede etkiliydi.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Georgetown Üniversitesi’nde Psikoloji Bölümü’nde Profesör olan ve araştırmanın tezinin yazarlarından biri olan Kostadin Kushlev, konuyla ilgili şunları söyledi: “Daha önceden yapılmış çalışmalar, mutlu insanların daha az mutlu insanlara nazaran daha iyi bir kardiyovasküler sağlığa sahip olduğunu ve daha iyi bağışıklık sistemi tepkileri vermeye eğilimli olduğunu ispatladı. Araştırmamız; özellikle kişisel sağlığı arttırmak için tasarlanan yöntemlerin, genel olarak sağlıklı olan yetişkinlerin bile psikolojik sağlığının arttırılmasının fiziksel sağlığa yararlı olduğunu kanıtlayan ilk rastgele denetimli deneylerden oluştu."

Araştırmada, yaşları 25 ila 75 arasındaki bir grup 155 yetişkin rastgele ya bekleme listesinde kontrol durumunda kaldılar ya da “Öz Benlik”, “Deneyimsel Benlik” ve “Sosyal Benlik” diye adlandırılan üç farklı mutluluk kaynağına yöneltilen 12 haftalık pozitif psikolojik müdahale programına atandılar.

Kushlev sözlerini şöyle tamamladı: "Tüm aktiviteler, öznel sağlığı arttırmak için kanıta dayalı destek programıydı.”

Mutlu Bir Gelecek

Psikolojik müdahale programına katılan katılımcılar 12 haftalık kurs boyunca öznel sağlık seviyelerinin arttığını bildirdi.

https://www.sciencedaily.com/releases/2020/07/200722170142.htm’den alıntı yapılarak çevrilmiştir.

Çeviren: Esin Tezer

25 Mart 2024 Pazartesi

Hurmanın Kanıtlanmış Sağlığa 8 Faydası

 

Hurmanın Kanıtlanmış Sağlığa 8 Faydası

Bu yazı, hurma yemenin kanıtlanmış sağlığa 8 faydasından ve onu diyetinize nasıl dahil edebileceğinizden bahsediyor.

1. Hurmanın Besin Değeri Çok Yüksektir

Hurma, mükemmel besin değeri profiline sahiptir. Hurmalar kuru oldukları için kalori içerikleri diğer pek çok taze meyveden daha yüksektir. Hurmanın kalori içeriği diğer kuru meyveler üzüm ve incire benzerdir. Hurma bir sürü vitamin ve minerale sahip olduğu gibi, lif ve antioksidana da sahiptir. Fakat kuru bir meyve olduğu için yüksek kalorilidir.

2. Hurma, Yüksek Liflidir

Yeteri kadar lifli gıda almak sağlığımız için önemlidir.

100 gr.’lık hurmanın neredeyse 7 gramı lif olduğu için, hurmayı diyetinize ilave etmek lifli gıda alımınızı arttırmanın harika bir yoludur. Lif, bağırsaklarınızdaki gazı önleyerek sindirim sisteminize yardımcı olur. Dışkı oluşumuna katkıda bulunarak, düzenli bağırsak hareketlerini arttırır.

Daha da fazlası hurmadaki lif, kan şekeri kontrolü için de faydalıdır. Lif, hazmı yavaşlatır ve yemek yedikten sonra kandaki şeker seviyesinin yüksek olmasını önler.  

3. Hurma, Hastalıkla Savaşan Yüksek Antioksidanlara Sahiptir

Hurma; birçok hastalığın riskini azaltmak dahil, sağlığa çok yararı olan çeşitli antioksidanları bulundurmaktadır.

Antioksidanlar; hücrelerimizi serbest radikallerden, yani; vücudumuza zararlı reaksiyonlara yol açabilen, kolayca çürüyen ve hastalığa yönelten moleküllerden korur. Kuru incir ve eriğe nazaran hurma, en yüksek antioksidan içeriğine sahiptir. Hurmadaki en etkili 3 Antioksidan şunlardır:

Flavonoid’ler: Flavonoid’ler, iltihapları azaltan kuvvetli antioksidanlardır ve Flavonoid’lerin diyabet riskini, Alzheimer hastalığı riskini ve belirli kanser türlerini azaltmadaki potansiyeli üzerinde araştırmalar yapılmıştır.

Karotenoid’ler: Karotenoid’lerin kalp sağlığını arttırdığı ve Sarı Nokta Hastalığı gibi gözle ilgili hastalıkların riskini azalttığı kanıtlanmıştır.

Fenolik Asit: İltihaplanma önleyici özelliği bilinen Fenolik Asitler kanser ve kalp hastalığı riskini azaltırlar.

4. Hurma Yemek, Beyin Sağlığını Arttırır

Hurma yemek, beyin fonksiyonunu iyileştirir. Laboratuvar çalışmaları, hurmanın Alzheimer hastalığı gibi nörolojik dejeneratif hastalıkların riskini arttıran beyindeki interlökin (IL-6) gibi inflamatuvar belirteçleri azalttığını da keşfetti.

5. Hurma Yemek, Doğal Yoldan Olan Doğumu Kolaylaştırır

Hamileliğin son haftalarında hurma yemek rahim ağzının açılmasını artırır ve başlatılmış doğum sancısını azaltır.

6. Hurma, Doğal Tatlandırıcıdır

Hurma; meyvelerde doğal tipte bulunan şeker olan früktoz kaynağıdır.

7. Hurmanın Sağlığa Olan Diğer Yararları

Kemik Sağlığı: Hurma; fosfor, kalsiyum ve magnezyum da dahil pek çok minerale sahiptir.

Kan Şekeri Kontrolü: Hurma; düşük glisemik indekse, lif ve antioksidanlara sahip olduğu için kan şekerini düzenleme potansiyeline de sahiptir.

8. Hurmayı Diyetinize Kolaylıkla İlave Edebilirsiniz

Hurma yemenin pek çok farklı yolu vardır. Hurma çoğunlukla sade şekilde yenir fakat diğer popüler yemeklere katılıp yenebilir. 

Çeviren: Esin Tezer

https://www.healthline.com/nutrition/benefits-of-dates ‘den alıntı yapılarak çevrilmiştir.


18 Şubat 2024 Pazar

Kalbimiz Direkt Olarak Duygularımızı Etkileyebilir

 

Endişeli bir haldeysek, beynimiz kalbimizi daha hızlı çalıştırır. Fakat kalbimiz hızlı attığında, beynimizle mi konuşur? Bilim insanları, yüzyıllardır kalbin zihni idare ettiği üzerine tartışıyorlar ve şimdi de Nature dergisinde bugün yayınlanan bir araştırmaya göre, fiziksel hallerin duygusal halleri etkileyebileceği kanıtlandı. Araştırma, sadece riskli durumlarda hızlı kalp atışının farelerde endişeli davranışlara yol açabileceğini keşfetti. Araştırmanın tezinin yazarları; kalbi hedef alan müdahalelerin panik bozukluğa karşı etkili bir tedavi olabileceğini ispat ettiğini ileri sürüyorlar.

Yeni araştırmayı yürüten, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Stanford Üniversitesi’nde bir nöro-bilim adamı ve psikolog olan Karl Deisseroth; kariyerinin başlangıcından beri kalbin duygusal süreçteki rolünü merak ediyordu. Psikiyatri stajyer doktoru olduğunda, artan kalp atışlarının panik bozukluğun yaygın belirtisi olduğunu öğrendi.

Artan kalp atışı için kullanılan “Taşikardi” terimi şimdi hem farelerdeki hem de insanlardaki endişenin bir işareti haline geldi. Deisseroth, konuyla ilgili “Ama şu ana kadar artan kalp atış hızının duygusal tepkiye neden olduğunu direkt olarak test etmenin bir yolu yoktu" dedi.     

Deisseroth’un ekibi 2019 yılında Opsin’lerin yeni özelliklerini keşfetmeye devam ederken, kırmızı ışığa yüksek derecede duyarlı ve güçlü elektrik akımı geçiren yeni Rodopsin kanallarını (Channelrhodopsin) keşfetti. Ekip, bu yeni tasarladıkları proteini “ChRmine” olarak adlandırdı. Araştırmacılar; kalptekiler de dâhil, artık vücuttaki tüm hücreleri ustalıkla idare edebileceklerdi.

Deisseroth ve onun çalışma arkadaşları, beynin kalple konuşan kısımlarını belirlemeye başladılar. Araştırmacılar, beyin aktivitesinin işaretini floresan ışıkla etiketleyen “Fos” adı verilen bir genle iki beyin bölgesini gözlem için izole ettiler: 1.Vücudun iç organlarından gelen girdiyi alan beyin bölgesi Posterior İnsular Korteks’i ve 2.Kalpten gelen girdiyi alan Prefrontal Korteks’i.

Araştırmacılar, en sonunda beyin ve kalbe aynı anda Optogenetik uygulamak için kalp atışı ve beyin aktivitesi arasındaki nedensel bağlantıyı tespit etmek istediler. Deisseroth, “Dikkate değer bir deneyi gerçekleştirdik” dedi. Araştırmacılar; Optogenetiği kullanarak, kalbi uyarıp bazı farelerin Posterior İnsular Korteks’indeki ve Prefrontal Korteks’indeki hücreleri kapattılar. Posterior İnsular Korteks’i sessiz hale getirdiklerinde (ama Prefrontal Korteks değil) yüksek kalp atış hızı artık stres dolu durumlardaki endişeli davranışları arttırmadı. Deisseroth sözlerine şöyle devam etti: “Bu, Prefrontal Korteks’in bu durumla alakalı olmadığı manasına gelmez. Korteks; kalbin daha hızlı attığının bilgisine sahip olur, fakat belki de o bilgiyi daha uzun zaman dilimlerinde kullanır.

Deisseroth; bu bulguların panik bozukluğa karşı kalp atışını hedeflemenin iyi tedavi edici bir yol olacağını ispatladığını söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı: ”Yüksek kalp atış hızına ve endişe bozukluklarına sahip olan insanlarda kalp atışı tedavinin hedefi olabilir ve öyle de olmalıdır. Kalp hastalıklarıyla ilgili pek çok müdahale güvenlidir ve iyi tolere edilmiştir. İnsanlara hayli yardımda bulunabilir.”

Çeviren: Esin Tezer

https://www.the-scientist.com/the-heart-can-directly-influence-our-emotions-70995’den alıntı yapılarak çevrilmiştir.


24 Ocak 2024 Çarşamba

Atardamar Hastalığının Temel Etkeninin Basınçla İş Gören Köpük Hücre Oluşumu Olduğu Ortaya Çıktı

 

Gelişmiş Bilim (Advanced Science) dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma; yüksek tansiyonun (Hypertension) Atardamar (Arteriyel) hastalığını nasıl ateşleyip, ilerlettiğinin sırlarını gözler önüne serdi! Birleşik Krallık, Londra’daki Queen Mary Üniversitesi’nde Kardiyovasküler Mekanobiyoloji ve Biyomühendislik Bölümü Profesörü olan Thomas Iskratsch tarafından yönetilen araştırma ekibi; Atardamar duvarındaki kas hücrelerinin yüksek basınçla “Köpük Hücreleri”ne dönüştüğünü ortaya çıkardı. “Köpük Hücreleri” atardamarları bozan yapıtaşı tabakası oluşumudur.

Çalışma; kan damarı esnekliğinin ve kan akışının sağlanmasından sorumlu olan, bunun yükünü çeken Vasküler Yumuşak Kas Hücreleri (VSMC) üzerine odaklandı.

VSMC’ler, yüksek tansiyonun kronik stresi altında çarpıcı bir şekilde değişime uğruyorlar.

Araştırmacılar, bu hücrelerin yalnızca basınçla köpük hücrelerinden şekil değiştiren yağ damlacıklarıyla dolu olmak için tetiklendiklerini keşfettiler. Bu; damar tıkanıklığından (Ateroskleroz) kaynaklanan yaraların oluşumunun nedenidir, Atardamar hastalığının belirtisidir.

Profesör Iskratsch konuyla ilgili şunları açıkladı: "Bu bulgu çok önemli, çünkü VSMC’ler Atardamar tıkanıklıklarında bulunan köpük hücrelerinin yarısını oluşturuyorlar.

Araştırmacılar; gelişmiş imajlama tekniklerini ve basınca hassas olan protein Piezo1’i kullanarak “mekanik sinyalizasyon” yolunun, yağ metabolizmasının ve gen aktivitesinin yerini belirlediler.

Bilim insanları; VSMC’nin Köpük Hücreleri’ne olan dönüşümünü gerçekleştiren mekanizmaları hedefleyerek, damar tıkanıklığıyla ilgili yaralar için ilaç tedavisi geliştirebilirler ve hatta bu yaraları küçültebilirler.

Çeviren: Esin Tezer

https://www.sciencedaily.com/releases/2024/01/240105145053.htm’den alıntı yapılarak çevrilmiştir.