Bilim ve Din

Bilim ve Din

28 Ağustos 2023 Pazartesi

Beyinde Kronik Stresle İlişkili Olan Nöronlar Belirlendi

 

İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nde araştırmacılar, fare beyninde negatif duygusal haller ve kronik stres oluşumuyla ilişkili bir grup sinir hücresini belirledi. Gelişmiş tekniklerle haritalandırılan nöronlar, östrojen reseptörlerine de sahipler. Bu da, kadınların strese karşı erkeklerden neden daha hassas olduklarını açıklıyor. Çalışma, Nature Neuroscience adlı dergide yayımlandı.

Negatif duygulara (huzursuzluk) ve kronik strese beyindeki hangi ağların sebep olduğu şu ana kadar bilim dünyasında bilinmemekteydi.

Karolinska Enstitüsü araştırmacıları Konstantinos Meletis, Marie Carlen ve ekibi; Nöron Parça Sıralaması (Patch-seq), Geniş Ölçek Elektrofizyoloji (Nöropikseller) ve Optogenetik gibi gelişmiş teknikleri kullanarak fare beynindeki huzursuzluğu denetleyen, Hipotalamus’tan Habenula’ya (Epifiz Sapı) yönlendiren belirli nöral yolları haritalandırdılar.

Araştırmacılar, fareler bazı odalara giriş yaparken o beyin yolunu aktif hale getirmek için Optogenetik tekniğini kullandılar ve odada hiçbir şey bulunmamasına rağmen farelerin o odadan uzak durduğunu keşfettiler.

Araştırma, Yeni Depresyon Tedavileri İçin Fırsat Sunuyor

Karolinska Enstitüsü’ndeki Nörobilim Bölümü’nde Profesör olan Konstantinos Meletis, konuyla ilgili şunları söyledi: "Daha önce yaptığımız araştırmada, Hipotalamus ve Habenula (Epifiz Sapı) arasındaki bağlantıyı keşfetmiştik fakat bu sinir yolunun hangi tür nöronlardan oluştuğunu bilmiyorduk. Huzursuzluğu denetleyen sinirsel yoldaki nöron türlerini anlamamız gerçekten heyecan verici! Eğer beyindeki negatif sinyallerin nasıl oluştuğunu anlayabilirsek, depresyon gibi olan etkili hastalıkların ardındaki mekanizmayı da keşfedebiliriz. Bu da bize yeni ilaç tedavileri için fırsat sunuyor.”

Araştırma, aynı bölümden doktora sonrası araştırma yapan 3 bilim adamı tarafından yürütüldü. Profesör Meletis, bilim adamlarının duyguları ve davranışı denetleyen nöral yolları belirlemek için gelişmiş teknikleri nasıl kullandıklarını açıkladı.

Östrojen Seviyelerine Karşı Hassas

Araştırmada yapılan bir diğer ilginç keşif de nöronların huzursuzlukla bağlantılı östrojen reseptörüne sahip olmasıydı, bu reseptör onların östrojen seviyelerine karşı hassas olmalarını sağlıyordu. Erkek ve dişi fareler beklenmedik yumuşak şiddetteki itici türden olaylara maruz kaldıklarında,  dişi olan fareler erkek farelerden daha uzun süren stres tepkisi verdiler.

Nörobilim Bölümü’ndeki Profesör Marie Carlen de konuyla ilgili şöyle konuştu: "Endişe ve depresyonun kadınlarda erkeklerden daha yaygın olduğunu uzun zamandır biliyorduk fakat bunu açıklayan herhangi bir mekanizma yoktu, bu cinsiyet farklılıklarını en azından farelerde açıklayan bir mekanizmayı keşfettik.”

*Araştırmada Kullanılan Teknikler*

Nöron Parça Sıralaması (Patch-seq): Nöron Parça Sıralaması, Gen İfadesi (RNA Sıralaması) ölçümleriyle kişiye özgü hücrelerin elektriksel özelliklerinin ölçümlerini bir araya getirir ve beyindeki nöronların farklı türlerinin haritalandırılmasına olanak sağlar.

Nöropikseller: Nöropikseller sondası; yüzlerce bireysel nöron aktivitesinin aynı andaki ölçümüne olanak sağlayan, geniş-ölçek elektrofiziksel ölçümler için olan yeni tür bir elektrottur.

Optogenetik: Optogenetik, seçilen nöronlar aktif olduğunda nasıl ve ne zaman denetlenecekleri için kullanılır. Metot, (tek hücreli organizmaların zarlarından gelen kanal proteinleri gibi) ışığa hassas proteinleri üzerinde çalışılacak olan nöronlara tanıtmayı içerir. Optogenetik ışık, fare beyninin kendine özgü hücre türlerinin fonksiyonunu belirlemek için denetlemede kullanılabilir.

https://www.sciencedaily.com/releases/2023/06/230622120922.htm’den alıntı yapılarak çevrilmiştir.

Çeviren: Esin Tezer