Bilim ve Din

Bilim ve Din

11 Mart 2019 Pazartesi

Özgür İradesiz Dünya





 
Emekli çelik işçisi Brian Thomas ve eşi Christine, Temmuz 2008'de karavanlarını Galler'deki küçük bir sahil köyüne sürdüler. Motorsiklet üzerinde gürültülü akrobasiler yapan adamlardan rahatsız olan çift, yakındaki otelin otoparkına taşındı.Thomas, daha sonra o gece rüyasında motorsikletçilerden birinin karavana zorla girdiğini gördü. Uyurken, karısını hayali motorsikletçiyle karıştırdı ve onu boğarak öldürdü. Bu, hikâyeyi onun nasıl anlattığı... Ertesi yıl jüri,Thomas'ın cinayetten suçlu olup olmadığına karar vermek durumundaydı. Thomas, cinayetten suçlu bulundu! Daha sonra jüri onun çocukluğundan beri uyurgezerliğe yatkın olduğunu öğrendi. Uzman bir psikiyatrist, Thomas'ın karısını boğarken ne yaptığının farkında olmadığını ve ona saldırırken de bilinçli olmadığını açıkladı. Thomas serbest bırakıldı.  

Böyle durumlar insanların özgür iradeye sahip olmasının ne demek olduğunu göz önüne almaya zorlar. Açıkça görülüyor ki beyin; uyurgezerlik esnasında, insanların davranışlarını yönlendirebilir. Yakın bir zamanda daha fazla sayıdaki filozoflar ve nöro-bilim adamları, insan beyninin şu andaki anlayışına dayanarak hepimizin hep uyurgezer bir halde olduğumuzu tartışıyorlar. Yaşamlarımızın tasarlanmış yazarları olmak yerine; yalnızca geçmiş olaylar ve bilinçli olmayan, zihinlerimizin perde arkasındaki entrikalarla itilip kakılıyoruz. Tamamen uyanık olduğumuzda bile ÖZGÜR İRADE;  sadece bir İLLÜZYONDUR!

Bu görüş açısına sahip filozoflar, tüm organizmaların her davranışın bir önceki olayların sonucu olduğu bir evrenin fiziksel kanunlarına bağlı olduğunu tartışıyorlar. İnsanlar, organizmalardır. Dolayısıyla, insan davranışı tamamen kontrolümüz dışı olan sebep ve sonucun karmaşık silsilesinden meydana gelmektedir. Basitçe söylemek gerekirse, evren; özgür iradeye izin vermemektedir! Yakın zamandaki nöro-bilim çalışmaları; bilinçli seçim deneyiminin insan davranışını oluşturmanın altında yatan nöral süreçlerin bir çıktısı olduğunu, onların sebebi olmadığını iddia eden bu görüşü ateşli şekilde desteklemektedir! Beyinlerimiz; her yaptığımız şeye "yardımımız olmadan" karar vermektedir, sadece söyleyecek bir şeyimiz varmış gibi hissetmekteyiz!

Nörobilim, özgür irade hakkındaki şüpheci yaklaşımın hiç olmazsa bir yönünü gözler önüne sermiştir.İnsanlar bir hareket yapmadan önce (bir fincana uzanmak gibi), "Hazır Olma Potansiyeli" diye bilinen; hareketi düzenlemeye yardımcı elektriksel aktivitenin belirli bir modeli beynin motor korteksinde meydana gelir. İtalya'daki Padua Üniversitesi'nden Davide Rigoni ve çalışma arkadaşları, kafa derisi üzerine yerleştirilen elektrotlarla; özgür iradeye olan inançları azalan insanların bu elektriksel aktivitesinin azaldığını göstermiştir. Bunu takip eden bir çalışmada, özgür irade inançları zayıflayan insanlar, bilgisayarlaştırılmış irade gücü testi esnasında dürtüsel reaksiyonları daha az engelleyebildiler. Özgür iradeye ne kadar az inanırsak; kendimizde yalan söyleme, aldatma, hırsızlık yapma dürtüsünü engelleme gücünü o kadar daha az bulacağımız gözükmektedir! 

 Çeviren:Esin Tezer

Bu makale Scientific American Haziran 2014 sayısından alıntı yapılarak çevrilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder