Bilim ve Din

Bilim ve Din

4 Mayıs 2020 Pazartesi

Mutlu Bir Annenin Beyniyle Bebeğinin Beyni Uyum İçinde Oluyor


Anneler ve bebeklerinin beyinleri birbirleriyle etkileşim halinde olduklarından, beyin dalgaları senkronize olarak  “mega bir ağ” gibi birlikte çalışıyorlar! Beyin dalgalarının bağlantı seviyesi annenin ruh haline göre değişiyor. Anneler daha pozitif duygular içinde davrandıkları zaman, bebeklerinin beyinleriyle daha güçlü bir şekilde bağlantı halinde oluyorlar. Bu da, bebeğin öğrenmesine ve beyninin gelişmesine yardımcı oluyor...
NeuroImage adlı bilimsel bir dergide yayınlanan bir araştırmaya göre, annelerin ve onların bebeklerinin beyin sinyalleri birbirleriyle etkileşim halindeyken “Çift EEG (Dual EEG)” diye adlandırılan bir teknikle ölçüldü. Araştırmada, annelerin ve bebeklerin beyin dalgalarının “Kişilerarası nöral bağlantı” denilen etkiyle bebek alfa dalgası aralığı olan 6 ila 9 hertz frekans aralığında senkronize oldukları keşfedildi. Araştırmacılar “Ağ analizi” diye adlandırılan matematiksel metodu kullanarak, kişilerarası nöral bağlantının kalitesi ve yapısına bakarak her bir beyinden bilginin nasıl aktığını ve her iki beynin de birlikte bir ağ olarak nasıl çalıştığını gördüler.
Anneler ve bebekleri, beyinlerinin bağlantıda olduğu pozitif duygusal halde beraber daha fazla zaman geçirme eğilimindedirler. Araştırma, çok göz kontağının olduğu pozitif bir etkileşimin anne ve bebek beyninin tek bir sistem gibi çalışma yeteneğini arttırdığını ispatladı. Bu sonuç da, anne ve bebek arasındaki etkin paylaşımı savunuyor. 
Araştırmayı yürüten İngiltere Cambridge Üniversitesi Psikoloji Departmanı’ndan Dr. Vicky Leong, "Daha önceki araştırmamızda anneler ve bebekleri arasındaki nöral bağlantı güçlü olduğunda bebeklerin de daha alıcı olduklarını ve annelerinden öğrenmeye hazır olduklarını keşfetmiştik. Hayatın bu döneminde bebek beyni son derece değişime açıktır ve bu değişimler bebeğin deneyimleriyle gerçekleşirler. Anne-babalar sosyal etkileşimlerinde pozitif duygusal ses tonunu kullanarak bebekleriyle daha iyi bağlantıda olabilirler ve bebeğin zihinsel kapasitesinin gelişimini arttırabilirler” şeklinde konuştu.
Araştırma sonuçları, bunalımlı annelerin bebeklerinin anne ve bebek arasındaki nöral bağlantı zayıflamış olduğu için daha az öğrendiklerini de ispatladı. Klinik depresyondan (Majör depresif bozukluk) dolayı sürekli ruh hali iyi olmayan veya negatif zihinsel durumdaki anneler bebekleriyle daha az etkileşim halinde bulunmaya meyilliler. Konuşmaları kendilerini bulundukları ruhsal durumdan daha iyi gösteren bir ses tonuyla oluyor, daha az göz kontağında bulunuyorlar ve bebekleri onların dikkatini yakalamaya çalıştığında onlara daha az yanıt veriyorlar.
Dr. Leong sözlerine şöyle tamamladı: "Duygularımız, beyinlerimizin başkalarıyla paylaştığı bilginin şeklini değiştirir. Pozitif duygular, bizlerin daha etkin bir şekilde iletişim kurmasına yardımcı olur. Depresyon, anne ve babanın bebekleriyle ilişki kurma yeteneğini güçlü bir şekilde negatif olarak etkiler. Normalde bağlantı kurmayı geliştiren sosyal işaretler çocuğa daha az görünür olduğundan, çocuk da onu geliştirmesi gereken en iyi bilgiyi almamış olur.”
Erken yaşlardaki anne-babalar ve çocuklar arasındaki duygusal iletişim çok önemlidir fakat bu durumun nöral temelleri hakkında az şey bilinmektedir. Bu çalışma, iki birbiriyle bağlantılı bireyin, yani bebeklerin anneleriyle kişilerarası nöral aktivitelerinin  sosyal etkileşimlerindeki duygusal kaliteden nasıl etkilendiğini araştıran ilk beyin imajlama çalışmasıydı.
Sosyal etkinin bir türü olarak insanlar diğer insanlarla ruh hallerini paylaşırlar. Bu araştırma, iki bireyin nöral seviyede duygularının bağlantıyı nasıl değiştirdiğini gösterdi. Araştırmacılar, bulgularının evli çiftler, yakın arkadaşlar ve kardeşler de dahil pek çok diğer güçlü bağ için de geçerli olduğunu söylüyorlar. Etkinin gücü, insanların birbirini nasıl tanıdığına ve aralarındaki güven seviyesine göre değişiyor.
Çeviren: Esin Tezer