Bilim ve Din

Bilim ve Din

5 Kasım 2014 Çarşamba

Yeni çalışma, DNA'mızın yalnızca %8.2'sinin işlevsel olduğunu ileri sürüyor





Tartışmaya yol açan yeni araştırma, insan genomunun aslında sadece küçük bir kısmının önemli bir şey yaptığını ileri sürüyor. 

Yıllardır DNA'mızın ne kadar kısmının önemli olduğu hakkında konuşmalar  yapılıyor. Onlarca yıldır DNA'mızın bir çoğunun "çöplük DNA" olduğu düşünüldü, fakat genetikçiler en sonunda bu etkisiz gözüken DNA parçalarının bir kısmının tüm genomu düzenlemede çok önemli bir rol oynayabileceğine inanmaya başladılar. 

Daha da önemlisi, DNA ELEMENTLERİ Ansiklopedisi'nden olan araştırmacılar; 2012'de insan DNA'sının neredeyse yüzde 80'inin bir çeşit "biyokimyasal işlev" e sahip olduğunu Sci News'e bildirdiler.   
   
Çalışma, tartışmaya yol açtı; çünkü pek çok araştırmacı "biyokimyasal işlev" tanımının çok genel olduğunu ve bu aktivite DNA'da meydana geldiği için de, onun illâ ki bir fonksiyona sahip olduğu manasına gelmeyeceğini tartıştı. Tabii ki, DNA'nın her parçasının vücuttaki etkisini nasıl ölçebilirsiniz? 

Birleşik Krallık'taki Oxford Wellcome Trust İnsan Genetiği Merkezi'nde sürdürülen yeni bir araştırma, bu araştırmaya bir dayanak oluşturuyor. Hangi DNA parçalarının işlevsel olduğunu bulabilmek için araştırmacılar, onun memeliler evriminde son 100 milyon yıldan fazla sene içerisinde nasıl değiştiğini araştırdılar ve aynı kalması için DNA'mızın yalnızca yüzde 8.2'sinin önemli olduğunu keşfettiler. 

Bu sonuca fareler, kobay fareleri, tavşanlar ve atlar gibi çeşitli memelileri karşılaştırarak ulaştılar ve farklı türlerde hangi DNA yığınlarının muhafaza edildiğine baktılar. Kanı; eğer DNA'nın büyük bir kısmı 100 milyon seneden fazla olan evrimde sayısız doğal mutasyonlara rağmen korunduysa, bayağı önemli bir işleve sahip olduğuydu!

Lunter, Sci-News'e “ Bu türlerin ortak atalarından gelen evrimleri boyunca, DNA'daki mutasyonlar  meydana çıkar ve doğal seçim, kullanışlı DNA dizilimini saklamak için bu değişimleri etkisiz hale getirir" diye bildirdi.  

Hangi alanların aynı kaldığını bulmak için araştırmacılar, dizilimdeki DNA yığınlarının ilave etme ve çıkarma modellerine baktılar. Doğal seçim; önemli olan DNA sahasını  saklamadıkça, bu eklentiler ve silinişler arasında daha geniş aralıkların olduğu bir durumda,  bir genom boyunca bayağı raslantısal olarak meydana gelmeliydiler.

Lutner, Sci-News'e “İnsan genomunun yüzde 8.2'sinin işlevsel olduğunu keşfettik. İşlevsel DNA'nın yüzde 8.2'sinin tamamının genomlarımızda olduğunu söyleyemeyiz, fakat yaklaşımımız çoğunlukla varsayımlar veya hipotezlerden uzak. Örneğin, genom hakkında ne bildiğimiz veya biyolojik işlevi belirlemek için hangi deneylerin kullanıldığına bağlı değil" dedi.

Oxford Üniversitesi'nden PLOS Genetics'teki tezin ilk yazarı olan Chris Rands, yüzde 8.2'nin tümünün eşit şekilde önemli olmadığını ilave etti. Rands, Sci-News'e  “İnsan DNA'sının yüzde 1'den biraz fazlası, neredeyse vücuttaki tüm kritik öneme sahip işlemleri yürütür" dedi.

Diğer yüzde 7 ise büyük olasılıkla 'düzenleyen bedenler' gibi o proteinleri kodlayan, açılan ve kapanan genleri içeriyor.

Ya diğer yüzde 91.8? Genel itibariyle, o biraz tembel! 

Lutner, “Geri kalan genomumuz evrimsel madde artığı, DNA kodunda kayıplardan veya artışlardan geçmiş genom kısımları” diye belirtti.
  
Çeviren: Esin Tezer

http://pda.sciencealert.com.au/news/20140311-26448.html'den çevrilmiştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder