Bilim ve Din

Bilim ve Din

20 Aralık 2014 Cumartesi

NAMAZ, beyindeki Alfa dalgalarını nasıl arttırıyor?



Bu teknolojik çağda, duaların ve dinî inançların insan beynini ve ruhunu nasıl rahatlattığı üzerine farklı araştırmalar yapılıyor. Malezyalı bir grup araştırmacı, bunu dikkate alarak alfa dalgalarının namaz kılınırken insan beynini nasıl etkilediği üzerine bir çalışma yaptı ve zihin- beden arasında iyi bir bağlantının olduğunu keşfetti.

Nörobilim adamları, manyetik rezonans imajlama ve elektroensefalogram (EEG) gibi beyin tarama tekniklerini beynin dinî veya spiritüel uygulamaya nasıl bir reaksiyon verdiğini gözlemlemek için geliştirdiler. Fakat bu araştırma, şu ana kadar bir din çeşidiyle sınırlıydı.  Hristiyanların dindarlığı onları dinî ve zihinsel sağlığı ilgilendiren bir araştırma yapmaya yönlendirdi. Budistlerde de meditasyon ve beyin üzerine çalışılırken bir araştırma yapılmıştır. Hristiyanlar ve Budistlerden sonra da Müslümanlar, namazların insan beynini nasıl etkilediğinin veya namazların insan beynindeki alfa dalgalarını nasıl arttırdığı üzerine araştırma yapmaya başladılar.

Şükür ki, Malaya Üniversitesi'nin Biyomedikal Mühendislik Departmanı'ndan Hazem Doufesh tarafından yürütülen bir araştırma grubu oluşturuldu. Dr. Doufesh ve ekibi, yakın bir zamanda namaz kılan ufak bir Müslüman grubun detaylı EEG çalışmasının tezini "Uygulanan Psiko-fizyoloji ve Geribildirimi" adlı yazıyla yayınladı.

Bir müslümanın namaz kılarken bazı vücut duruş pozisyonlarını yapması ve belirli duaları söylemesi gereklidir. Namazlarda, her dua için sabit tekrarlanan sayıda vücut duruş pozisyonu vardır.

Namaz kılanlar ayakta durarak kıyam pozisyonuyla namaza başlarlar. Elleri dizlerinin üzerinde, vücutları yere paralel hizada olmadan belleriyle eğilip rükû pozisyonuna geçerler. Daha sonra da hâlâ duaları söylemeye devam ederek, alınlarının tamamen yere değdiği tam secde pozisyonu için yere dizüstü çökmeden önce oturuş pozisyonuna dönerler.   
Namaz kılanlar secdeden sonra son secdeyi yapmadan önce dizlerinin üzerinde kısa bir süre otururlar. Bundan sonra bir seri, yani bir rek'ât yeniden başlar. Bu namaz rek'âtındaki her aşama birkaç saniye sürer ve tüm rek'ât 30 saniye ila 1 dakikayı bulur.

Bu farklı vücut duruş pozisyonlarının beyin dalgalarını nasıl etkileyebileceğinin üzerinde çalışmak için araştırmacılar, gönüllülerin beyinlerinin ön (frontal), merkezi (santral), temporal, paryetal ve oksipital bölgelerine EEG monitörlerini yerleştirdiler ve onlardan bir dizi namaz rek'âtını tamamlamalarını istediler.  Gönüllüler yedi rek'âttan oluşan, hem vücut duruş pozisyonlarını hem de sözlü duaları içeren bir namaz kıldı. Daha sonra da bu kez, sözlü dualar olmadan tüm duruş pozisyonlarını içeren bir diğer seriyi, namazı kıldı.

Doufesh ve çalışma arkadaşları, secde esnasında alfa dalgalarının artmasının bir nedeninin de, gönüllülerin gözlerinin görsel alanı azaltarak yerden sadece az miktar yukarıda olması olduğunu ileri sürmüşlerdir. Alfa dalgaları çoğu kez kapalı gözlerle veya azalmış görsel girdiyle ilişkilendirilir; dolayısıyla, sadece yerdeki ufak bir alana gözlerini dikmek zorunda olmak secde-alfa dalga bağlantısını açıklayabilecek yan nedenlerden biri olabilir.

Dinimiz İslâm hakkında daha fazla bilgi öğrenmek için kitabımız kutsal Kur'ân-ı Kerim ve sahih hadisler üzerinde çalışırsak; İslâm'ın çok sade, kolay uygulamaları olan bir din olduğunu ve tüm insanlığa doğru yolu gösterdiğini öğreniriz...

http://www.apsense.com/article/how-muslim-prayer-may-increase-alpha-waves-in-the-brain.html'den çevrilmiştir.

Çeviren: Esin Tezer


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder